Bir odanın içindesin. Masanın üstünde kalemler, soğumuş bir çay, telefon ekranında açık YÖK Atlas, duvarda belki bir takvim. Ailen usul usul soruyor, komşunun oğlu ne yazmış, kuzenin kızı hangi şehirde okuyor. İçinde dalgalanan soru hep aynı: Tercih listesini nasıl yapmalı, neye dikkat etmeli. Sınavın stresini atlattın, şimdi hayatın ilk büyük haritasını çiziyorsun. İnan, bu bir sayı oyunu değil. Bu, yolculuğuna hangi istasyondan başlayacağını seçme hikayesi.
Gelin, Anadolu mutfaklarının buharlı pencerelerinden görünen dünyayla konuşur gibi konuşalım. Ne yapmalı, neye bakmalı, neleri unutursan sonradan keşke deme riski artar, hepsini tek tek, yormadan ama sakince.
Önce kendinden başla
Tercih listesi, kâğıt üstünde üniversite ve bölümlerin sıralandığı bir tablo gibi görünür. Oysa asıl tablo içerde kurulur. Şöyle sormalısın kendine: Ben neye meraklıyım. Bir konunun başına geçince zamanın nasıl aktığını unutuyor muyum. Uzun vadede nasıl bir hayat yaşıyor gözümün önünde. Laboratuvarda sabahlamak mı bana uygun, yoksa insanların içinde iletişim kurmak mı. Dört yıl sonra cebimde hangi becerileri taşıyor olmak isterim. Yazmayı seviyor muyum, kod yazmak mı, insanlara yardım etmek mi, tasarlamak mı, sayılarla boğuşmak mı. Her bir soru, listedeki her bir satırdan daha önemli. Çünkü tercihini bir bölümün adı için yapmıyorsun. Yaşayacağın günler için yapıyorsun.Başarı sıralaması puandan daha kıymetli
Ekranda parlayan puanlar aldatıcı olabilir. Puan yılın sosyolojisine, sınavın zorluğuna, katsayılara göre dalgalanır. Ama sıralama, denizin çekilip kalan ıslak kumudur, orada ayak izleri daha doğru görünür. Tercih yaparken taban puana değil, bir önceki yılın yerleşen son kişinin başarı sıralamasına bak. Hani YÖK Atlas’ta açtığın o grafikler var ya, onlarda yığılmaları görürsün. Sıralamanı merkeze alıp bir bant oluştur. Mesela kendi sıralaman 60 bin ise listeye kabaca üç katman hazırla. Hayal dilimi: 30 binden 50 bine kadar birkaç yer. Omurga dilimi: 50 binden 70 bine kadar en çok yer burada. Güvenlik dilimi: 70 binden 90 bine kadar birkaç liman. Bu, matematikten çok ruh sağlığı meselesi. Yelken açarsın ama fırtınaya yakalanırsan sığınacak koyun da olur.Listenin doğası: 1’den başlar
Basit bir gerçek var. ÖSYM yerleştirmede listenin en üstünden bakar. Uygun olan ilk yere yerleşirsin. O yüzden bir bölümü gerçekten en çok istiyorsan onu üste yazacaksın. Kulağa basit geliyor ama en çok burada hata yapılır. “Şunu garanti olsun diye üste alayım” mantığı seni istemediğin bir yere kilitleyebilir. Garanti, alta yazdıklarınla zaten var. Üst sıralar gönlünün iç sesi olsun.Şehir mi bölüm mü ikileminde durup düşün
Bu soru memleketin her evinde dolaşır. Çok iyi bir bölüm ama şehir uzak. Çok sevdiğin şehir ama bölüm taş gibi değil. Kendine şu dürüstlüğü tanı: Dört yıl sonra şehir değişir, diploma kalır. Ama şehir yaşantısı da sıradan bir dekor değildir. Barınma, ulaşım, güvenlik, sosyal imkânlar, havanın sertliği, ailene uzaklık… Hepsi bir harcın parçaları. Eğer bölüm hedefin netse, şehir ikinci sıraya atılabilir. Eğer bölüm konusunda iki seçenek arasında sallanıyorsan, o zaman şehir devreye daha güçlü girer. Büyük şehirlerin staj, iş ağı, etkinlik, kulüp, akademik çeşitlilik avantajları olur. Küçük şehirlerin huzuru, masrafı, odaklanma gücü olur. Hangisine ihtiyacın var, ona bak.Vakıf mı devlet mi, bursun yazısı küçüktür
Vakıf üniversitesi düşünüyorsan bursun başına dikil. Yüzde 100, 75, 50 gibi rakamlar göz kırpar. Ama bursun türünü sor. Karşılıksız mı. Devam şartı var mı. Kaç kredide kaldığın an kesiliyor mu. Hazırlıkta geçerli mi. Yıllık zam tavanı nedir. Burs sadece eğitim ücretini mi kapsar, yoksa yurt, yemek bursları var mı. İngilizce hazırlık zorunluysa muafiyet sınavını geçemezsen kaç yıl sürebilir, ikinci yıl da devam şartı aynı mı. Bazı burslar disiplin cezasında kesilir, bazıları belirli not ortalaması altına düşerse. Bu maddeleri kılavuzdaki özel koşullardan tek tek okuyup bir deftere kendi dilinde yaz. O defter, tercihlerinin arasında gezen bekçi köpeği gibi seni korur.Devlette görünmeyen maliyetleri hesapla
Devlet üniversitesi harçsızdır, doğru. Ama şehir değiştirmek başlı başına bir maliyettir. Yurt çıkacak mı, çıkarsa kaç kişilik oda, çıkmazsa kiralar ne seviyede, fatura yükü, internet, ulaşım, yemek kartı limitleri. Laboratuvar gerektiren bölümler malzeme masrafı ister. Mimarlıkta maket, güzel sanatlarda boya, sağlıkta önlük, mühendislikte çizim setleri. Listeye her bir bölüm için aylık muhtemel gider kalemi ekle. Şöyle kabaca bir bütçe tablosu çıkar. Sonra ailenle otur, bu tabloyu birlikte konuş. Hesaplar kağıtta yapılırsa gönül yükü hafifler.Akreditasyon kulağa süslü gelir ama ekmek gibidir
Mühendislikte MÜDEK, fen bilimlerinde FEDEK, eğitimde EPDAD, sağlığın bazı alanlarında SABAK gibi akreditasyonlar programın belirli kalite standartlarını taşıdığını gösterir. Bu, mezun olduğunda işverenin gözünde doğrudan artı puandır demek değil, ama ders planından laboratuvar düzenine kadar bir sistemin işlediğine işaret eder. Tercih edeceğin bölümün web sitesinde akreditasyon var mı, süresi ne zaman bitiyor, uzatılmış mı, bu bilgiyi arayıp bul. Yoksa da dünyanın sonu değil. Ama varsa, değerli bir işarettir.Ders planı bir niyet mektubudur
Bölüm adları benzer olabilir ama ders planları çarpıcı şekilde farklılaşır. Aynı başlıkla iki yerde okuduğunu düşünürsün, biri uygulama ağırlıklıdır, diğeri teoriktir. İlk iki yıl temel dersler mi yoksa erken dönemde mesleğe giriş mi. Seçmeli ders havuzu geniş mi. Sektörle ortak proje, zorunlu staj, uzun dönem staj fırsatı var mı. Erasmusa giden öğrenci sayısı, anlaşmalı üniversiteler, ortak diploma programı var mı. Bunları bölüm sayfasında, duyurularda, öğrenci kulüplerinin sosyal medya hesaplarında görürsün. Bir akşamını bu iz sürmeye ayır. Bu izler, diploma yazısını gölgede bırakacak kadar kıymetli olabilir.İngilizce mi Türkçe mi
Eğitimin dili meselenin süsü değil, içeriğidir. Alanında literatürün çoğu İngilizce ise hazırlık okumak ve bölüm derslerini İngilizce almak seni güncel kaynaklara yakın tutar. Fakat dil bir araç. Hazırlıkta gerçekten dil öğreniliyor mu, okuma ve yazma ağırlığı dengeli mi, muafiyet sınavı ne kadar gerçekçi. Türkçe eğitimde de bu açığı kapatmak mümkün. Ama bunun için senin düzenli kaynak taraman, okuma yapman, konferans videoları izlemen gerekir. Kendi öğrenme disiplinini tanıyorsan ona göre karar ver. Bir de şu sahici soruyu sor: Dört yıl sonra iş görüşmesine girdiğinde İngilizce konuşmaktan korkmayacak mısın. Cevap evet olsun istiyorsan hangi yolu seçersen seç, bugünden bir okuma listesi başlat.Çift anadal, yandal ve yatay geçiş yolu açık mı
İnsanoğlu değişir. İkinci sınıfta başka bir alana merakın kabarabilir. Bu yüzden yapısal esneklik sunan programlar değerlidir. Üniversitenin çift anadal ve yandal politikaları net mi. Başvuru koşulları, kontenjan, danışman desteği, çakışan derslerin çözümü, mezuniyet süresine etkisi. Yatay geçişte merkezi puanla geçiş hakkını nasıl kullanırsın, okuduğun derslerin intibakı nasıl olur. Bunları netleştirmek ileride manevra alanı sağlar. Tercih yaparken sadece bugünün değil, yarının kapılarını da say.Kılavuzun özel koşulları küçük harfle yazılır, büyük sonuç doğurur
Bazı programlar sağlık raporu ister. Bazıları boy kilo şartı koyar. Denizcilik, pilotaj, beden eğitimi gibi alanların özel koşulları vardır. Görme, işitme, renk körlüğü gibi durumlarda mesleki engeller olabilir. Güvenlik soruşturması gerektiren alanlar vardır. Kılavuzda her programın yanında yer alan küçük kodları tek tek kontrol et. Bu kodlar, sonradan üzülmeni önler. En kötü sürpriz, kayıt masasında öğrenilen sürprizdir.Yerleşme istatistikleri ve yığılmalar
Bir yıl bir bölüme 50 kişi yazarken başka bir yıl 500 kişi yazabilir. Sıralamalarda bazı dilimlerde yığılma olur. Bunun ne demek olduğunu basit bir örnekle düşün. Diyelim 60 binle 70 bin arasına çok sayıda aday sıkışmış. O zaman bu banttaki programların taban sıralamaları daha hızlı oynar. Sen de listeni buna göre bir tık aşağı veya yukarı esnetebilirsin. Burada kesin formül yok. Aklında tutman gereken şu: Listenin ortasına isabet edecek güçlü bir omurga kur ve altta güvenli birkaç limanı ihmal etme.İkinci öğretim ve açılmayan kontenjan gerçekleri
İkinci öğretim programları yıllara göre açılıp kapanabiliyor. Bir bölümün ikinci öğretimi güzel bir seçenek gibi görünse de kota dolmayabilir veya bir sonraki yıl açılmayabilir. Bu tip programları yazarken bölüm başkanlığının duyurularına bak. Ders saatleri akşam ve hafta sonu olacağından şehir içi ulaşım ve güvenlik koşullarını da düşün. Gündüz çalışıp akşam okuyayım planı kuruyorsan temponu dürüstçe değerlendir.Barınma sadece yatak değil, düzen demektir
Üniversite hayatının mayası barınmada tutar. Devlet yurtları, vakıf yurtları, apartlar, öğrenci evleri. Çıkma ihtimali, başvuru takvimi, depozito, taahhüt, kurallar. Odada kaç kişi kalınır, etüt salonu var mı, internet kotası nedir. Üniversitenin kampüse uzaklığı kaç dakika, gece saatlerinde toplu taşıma var mı. Kışın soğuğu, yazın sıcağı, şehirde kesinti olur mu. Barınma planını üniversiteyle birlikte düşün. Hele ki başka şehre gideceksen bu madde tercihlerde bir satır değil, başlık olmalı.Aile baskısı ve komşu efsaneleri
Memlekette herkes biraz eğitim danışmanı. Komşunun oğlu filan bölümü bitirmiş, maaşlar uçmuş. Dayının kızı şu şehre gitmiş, hayat pamuk gibi. Bu hikâyeler iyidir, tatlıdır, çoğu da gönülden söylenir. Ama sen, kendi hikâyeni yazıyorsun. Sakin bir akşam, ailene derdini anlat. Neyi neden istediğini somut örneklerle söyle. Bazen bir staj hikâyesi dinlemek, bazen bir bölümün proje yarışmalarını göstermek ikna eder. Öfkelenme, kırılma. Bu, nesiller arası bir pazarlık. Masaya saygı koyarsan herkes kazanır.Mezuna kalmak ihtimali
Olabilir. Hiç dünyanın sonu değil. Ancak mezuna kalmak kararı bir duygusal patlama ile verilmez. Bir planla verilir. Nerede, nasıl çalışacaksın. Hangi dershaneye gideceksin, gitmeden nasıl program yapacaksın. Bu yıl neler iyi gitti, neler aksadı. Bir yıl daha, doğru stratejiyle büyük fark yaratabilir. Ama aile bütçesi, psikolojik dayanıklılık, çevrenin desteği, hepsi hesaba katılmalı. Eğer mezuna kalmayı ciddi ciddi düşünüyorsan yine de bir liste yap, yerleşme ihtimalin olan birkaç güvenli tercihi yaz. Hayat her zaman planladığımız gibi akmaz. Kapılar açık kalsın.Sık yapılan hatalar listesi
Taban puanı esas almak.Kılavuzun özel koşullarını okumamak.
Sırf isimden etkilenip ders planına bakmamak.
Şehir masraflarını küçümsemek.
Listede gönlünün en çok istediğini üst sıraya koymamak.
Vakıf burslarının devam şartlarını atlamak.
İkinci öğretimi iş programıyla çakıştırmak.
Bölümün staj ve laboratuvar imkanlarını araştırmamak.
Sosyal hayat, kulüp, topluluk imkanlarını hiçe saymak.
Aile ile bütçe konuşmasını son güne bırakmak.
Bir mini yöntem: 30 40 30
Listeyi kaba bir oranla düzenlemek, karar yorgunluğunu azaltır. Hayal dilimi yüzde 30. Bu, seni zıplatacak seçenekler. Omurga dilimi yüzde 40. Sıralamana yakın, gerçekten gitmek isteyeceğin yerler. Güvenli dilim yüzde 30. Sakin limanlar. Sonra her dilim içinde şehir, bölüm, maliyet, ders planı, dil, akreditasyon gibi başlıklara 1’den 5’e puan ver. Toplam puanlar rehberin olsun. İç sesinle çelişen puanlar olursa iç sese kulak ver. Çünkü rakamlar yol gösterir, kararı kalbin verir.Kendine kontrol listesi
Bu bölümün ilk iki yılındaki temel derslere baktım mı.Staj zorunluluğu var mı, staj yeri bulmada bölüm destek oluyor mu.
Akreditasyon var mı, süresi güncel mi.
Bursun türü ve devam şartları net mi.
Şehirde yurt ve ev seçeneklerinin maliyetini yazdım mı.
Ulaşım ve güvenliği düşündüm mü.
Çift anadal, yandal, yatay geçiş koşullarını okudum mu.
İngilizce hazırlık ve muafiyet sınavı gerçekçi mi.
Kulüpler, laboratuvarlar, atölyeler etkin mi.
Mezunların işe yerleşme hikâyelerine bakabildim mi.
Kılavuzdaki özel koşulları tek tek kontrol ettim mi.
Ailemle bütçeyi ve planı açık yüreklilikle konuştum mu.
Küçük sahici örnekler
Makine mühendisliği iki üniversite arasında kaldıysan, ikisinin de 3. ve 4. sınıf seçmeli havuzuna bak. Birinde otomotiv, birinde robotik ağır basıyordur. Hangisi seni heyecanlandırıyorsa onu seç.Psikoloji düşünüyorsan laboratuvar imkanları, araştırma projeleri, klinik veya endüstriyel yönelim farkını incele. Şehrin hastaneleri, rehberlik araştırma merkezleri ile olan işbirliklerine bak.
Hemşirelikte uygulama alanı altın gibidir. Üniversitenin eğitim ve araştırma hastanesi var mı. Klinik rotasyonlar nasıl planlanıyor.
Mimarlıkta stüdyo kültürü kritiktir. Hocaların portfolyolarını gör, jürilerin sıklığını, şehirle kurdukları ilişkiyi incele.
Bilgisayar mühendisliğinde müfredatın güncelliği, açık kaynak toplulukları, hackathonlar, işbirlikleri çok şey anlatır. Ders isimleri benzer görünür, içerik dosyası farklı konuşur.
İş bulma kaygısı ve bölüm efsaneleri
Evet, iş bulmak zor. Ama hiçbir bölüm sihirli değnek değil. Her yerde iyi mezun var, her yerde boşta kalan da. O farkı çoğu zaman senin dört yılda biriktirdiklerin belirler. Kulüp çalışmaları, stajlar, yan projeler, araştırma asistanlığı, freelance denemeler, gönüllülük, portfolyo. Bir lisans diploması kapıdır. Kapıyı açmak için elinde taşıdıkların, konuştuğun dil, kurduğun ağ, çözebildiğin problem, odanın içini doldurur. Bu yüzden tercih yaparken B planını da düşün. Mesela sosyolojide okurken veri analitiği ve Python öğrenmek gibi. Hemşirelikte okurken ileri düzey İngilizce ve hasta güvenliği sertifikaları gibi. Endüstri mühendisliğinde okurken tedarik zinciri ve veri tabanı yönetimi gibi. Her bölümün içinden farklı patikalar çıkar. Sen patikanı şimdiden hayal et.Açıköğretim, uzaktan ve örgün
Açıköğretim esnek bir yoldur, çalışırken okumak isteyen için hayat kurtarır. Ama sosyal ağ zayıf olabilir, proje ve uygulama imkanları sınırlıdır. Uzaktan eğitim bölümleri bazı alanlarda uygundur, bazılarında zayıf kalır. Örgün eğitim, kampüs hayatı, ağ kurma, laboratuvar gibi alanlarda avantajlıdır. Hangisi senin hayatındaki yükse en doğru seçenek odur. Kime neyin iyi geldiği kişiden kişiye değişir. Başkasının ayakkabısıyla uzun yol yürünmez.Kendine dürüst bir söz
Tercih yapmak cesarettir. Bu cesaret, herkesin alkışladığı yola girmek değil. Kendi ritmini bulmak. Bazen çevrenin beklentisine baktığında içinde bir çekilme hissi olur. O his, haritanın kuzey yıldızıdır. Onu çiğnemeden yol çiz. Yarın bir gün yorulduğunda, bu kararı kendin verdiğini bilmek omzuna hafif bir el olur.Son gece ve teslim düğmesi
Listen bittiğinde bir gece bekle. Başından sonuna bir daha oku. İlk on sıradaki her bir yer için gözlerini kapatıp kendini o kampüste hayal et. Hissettiğin şey olumluysa sorun yok. İçine sıkıntı düşürüyorsa nedenini yaz. Belki maliyet, belki şehir, belki ders planı. Nedeni bulup ya düzelt ya tercih etme. Teslim düğmesine basarken sakince nefes al. Bu sadece bir başlangıç. Başlangıçların doğası gereği kusurları olur. Kusurları büyütme, payına düşeni kucakla.Ailenle kapanış
Annenin sessizliği bazen endişe, bazen gururdur. Babanın az konuşması bazen kabulleniş, bazen akılda hâlâ sorular olduğudur. Onlara planını anlatırken kalbini aç. Bütçeyi, barınmayı, şehri, bölümün geleceğini. Onlar senin hayatında kök. Kök, dalların göğe çıkmasına engel olmaz. Tam tersine toprağı tutar. Onların duası, senin adımlarına ritim verir. Tercih bir ev işidir, masanın etrafında birlikte karar verilirse ağırlığı azalır.Kendine not
Hayat çizgi film değil, seçenekler siyah beyaz değil. Seçeceğin bölüm her şeyi belirlemeyecek, seçeceğin şehir de. Geniş bir yol var önünde. O yolda esneklik, merak, çalışkanlık, insan ilişkisi ve sabır, bölüm adından çok daha kıymetli. Bunu yaz, odanın bir köşesine as. Her sabah bak. Çünkü bazen dünyayı değiştiren şey, seçtiğin bölüm değil, seçtiğin tavır olur.Son söz gibi değil, yol arkadaşı gibi
Tercih listeni yaparken sayıların içinde kaybolma, ama sayıları da ihmal etme. Gönlünün sesini dinle, ama gerçekleri de masaya koy. Şehirle vedalaşman gerekirse hüzünlen, ama göğsünü de kabart. Yeni başlangıçlar bir parça korku, bir parça merak, bir parça sevinç ister. Sen hepsine sahipsin. Yeter ki dürüstçe bak, sabırla araştır, sevdiğin şeye yönel, bütçeni, aileni, aklını ve kalbini aynı sofrada buluştur. O zaman hangi kapıdan girersen gir, içeride kendi odanı kurarsın.Şimdi derin bir nefes al. Bir bardak çay koy. Listenin başına otur. Sıralamanın sessiz fısıltısını duymaya çalış. O fısıltı sana, kalabalığın arasında bile kendi sesini hatırlatacak. Ve günün birinde dönüp baktığında diyeceksin ki, ben tercihi bir bölüme değil, kendime yapmıştım. İşte o yüzden yolum oldum, yolum genişledi.