Firavunun Klimasız Çaresizliği

Zenginlik dediğimiz şey aslında ne? Firavun döneminde altın, gümüş, tahtlar, dev piramitler… İnsanları diz çöktüren kudret… Ama gel gör ki Gaziantep’in yaz sıcağında bir apartman dairesinde oturan emekli amcanın elinde kumandayla klimayı açtığında hi…

Yüzüğün Gölgesinde Yolculuk

Orta Dünya ile ilk tanıştığım anı hatırlıyorum. Gaziantep’te serin bir yaz gecesi, sokaktan gelen fıstık kavrulma kokusu hâlâ balkonun demirine siniyordu. Ekranda bir harita açıldı, müzik usulca yükseldi. Sonrası malum: bir yüzük, bir görev, küçük ins…

Işık ve Umut

Interstellar’ı ilk izlediğimde bir toz bulutunun içinden geçmiş gibi olmuştum. Gözümün önünde dönen şey sadece dev bir kara deliğin kıyısında gezinen bir uzay gemisi değildi. Zaman kavramı, babalık, pişmanlık, memleketin tozlu sokakları ve insanın ina…

Bildirimden Önce Hayat Vardı

Sosyal medya yokken ne mi yapıyorduk? Önce şunu söyleyeyim: İnsan, ekrana değil insana döndüğünde zaman başka akıyor. Mahallenin rüzgârı bildirim sesi gibi pat diye düşmüyor kulağa. Daha yavaş, daha uzun, daha hakiki bir akış var. Bugün Türkiye’de 202…

Gezmenin İnce Ayrımı

Gezmek dediğin bazen ayakkabının topuğuna yapışan toz, bazen otobüs camına vuran akşam güneşi, bazen de bir caddenin kaldırımında uzayan gölgen. Gaziantep’teyim, sıcak ekmek gibi taze bir sabahın içinden konuşuyorum. Gezmek, uzaklara giden bir otobüs …

Başarmanın Sessiz Bedelleri

Gaziantep’te gecenin son otobüsü, OSB’nin kapısından içeri girerken, fabrikanın bacalarından çıkan sessiz bir uğultu göğe karışıyor. Aynı saatlerde çarşıda bir baklavacı çırak fırını söndürüp tezgâhı siliyor. İkisinin de yüzünde aynı yorgun çizgiler: …

Gelemeyen Kupa, Büyüyen Yara

Gaziantep’te akşam serini kendini hissettirirken, mahalle arası bir bakkalın kapısında asılı küçük televizyonda yine Fenerbahçe konuşuluyordu. Bir yanda, “Bu sene kesin olacak” diyenlerin inadı. Diğer yanda, “Olmayacak kardeşim, yine hatalar, yine geç…

Diğer yayınları yükle
Sonuç bulunamadı